Şeyda & Erim: Bir Antalya Düğün Hikayesi

Cemal Can Ateş | Antayla Düğün Fotoğrafçısı | Düğün Hikayesi

Şeyda ve Erim’le 19 Ekim’de Alanya’da güzel bir çekime imza attık. Şeyda üniversiteden bir alt dönemden arkadaşım. Yıllar sonra onun bu mutlu gününü belgelemek gerçekten benim için çok güzel bir duyguydu.Ve tabii  yıllar sonra görüşünce, eski anılarımız da canlandı 🙂 Sanki şimdi Vergi Hukuku dersinde amfideymişiz gibi hissettik geyikleri yapmadık değil 😛

Alanya, Ekim’de de güzel bir hava ile karşıladı beni. Sabah Antalya’dan yola çıkarak, Alanya’ya geçtim. Ankara Ekim’de bile serinlemeye başlamışken bu yaz havası bana müthiş bir enerji verdi. Ekim’de değil de Temmuz’da çekim yapıyormuşum gibi hissettim, ki Ekim’in tatlı serinliği çekimi normalde çok kolaylaştırıyor hem biz hem de çiftler için. Yine de  Antalya demek yaz demek… Sıcağıyla, yaz havasıyla bana çok iyi geldi.

Düğün hikayemize evden çıkışla başladık, gün boyu hazırlık ve dış mekan portre çekimleriyle devam ettik. Kuaförden biraz gecikmeli çıkarak dış mekan fotoğraf çekimimizi yapmak için Tersane’ye doğru yola koyulduk.

Son çekimlerimizi de düğün mekanı Oba Olive Garden‘da gerçekletirdik. Ve eğlence başlasın! Detaylar fotoğraflarda…

 

Sevgili Şeyda ve Erim’e bir ömür boyu mutluluklar dilerim.

 

Antalya Düğün Fotoğrafçısı l Cemal Can Ateş l Düğün Hikayesi Dış Çekim, Düğün Albümü, Belgesel Fotoğraf, Düğün Fotoğrafçısı Antalya, Profesyonel Fotoğrafçı, Antalya Düğün Fotoğrafçısı l Cemal Can Ateş l Düğün Hikayesi Dış Çekim, Düğün Albümü, Belgesel Fotoğraf, Düğün Fotoğrafçısı Antalya

Antalya Düğün Fotoğrafçısı –  düğün, düğün hikayesi, dış çekim, nişan, kına, doğum, yeni doğan, hamilelik, doğum hikayesi

Düğün fotoğrafçısı antalya fiyatları, albüm fiyatları, dış çekim ankara, profesyonel fotoğrafçı, ankara düğün fotoğrafçısı, cemal can ateş

Düğün fotoğrafçısı antalya

Düğün fotoğrafları apayrı bir özen gerektiriyor. Kaliteli bir iletişim ve beraberinde gelen uyum benim en önemli anahtarım.

Bana göre fotoğrafın gücü süsünden değil, yalınlığından geliyor. O anı çarpıcı kılan, tam da o anın kendisi değil de nedir ki?

Kontrolümüz dışında, bizden bağımsız akıp giden zamana müdahale etmeye gerek var mı sahiden? İhtiyacımız olan tek şey, deklanşöre basıp o güzelliklerden bir kesit kapabilmek ve o anı en doğal şekliyle durdurmak, saklamak. Saklamak dedim çünkü, her baktığınızda o ana geri dönebilmenin en keyifli ve büyüleyici yoludur fotoğraf.

En güzel dekor yaşamın ta kendisi, en güzel kuş o an orada olan ve en güzel ağaç, en güzel aşk, siz de orada olduğunuz için o kareye girmeye bu kadar hevesli. Benim yaptığımsa sadece, fotoğraf için halihazırda istekli bu güzel parçaları cesaretlendirip aynı karede buluşturmak.

 

 

 

 

Paylaş